30 Mayıs 2007 Çarşamba

Geri Sayım

bir kaleyi daha devirdim biraz daha özgürüm
ey korkum ve ey celladım
yaklaşıyoruz sona

28 Mayıs 2007 Pazartesi

Kaşıyorum Yaranı

ah seslerine karış istersen
kaşıyorum benden olmayan yaranı
piçini kaşıyorum zamansız yürüyüşümde
fahişem, saat 15:40, son kez bıkana kadar
kana.

Düşüş

oğlunu dipte bırakan pis baba çek ellerini üstünden isa'nın
ve pis anne, boğulmaya yeminli değil miydin bu dünya sularında

hadi asın beni çarmıha, baba vur çiviyi ellerime
anne kanımı yüzüme sür.

25 Mayıs 2007 Cuma

Yara

yaralı kuş olursan
tanrı bile sevmez seni

23 Mayıs 2007 Çarşamba

Placebo - Song to Say Goodbye


You are one of God's mistakes
You crying tragic waste of skin
I'm well aware of how it aches
And you still won't let me in

Now I'm breaking down your door
To try and save your swollen face
Though I dont like you anymore
You lying trying waste of space

My, oh my
A song to say goodbye
A song to say goodbye
A song to say...
For our innocence was lost
You were always one of those
Blessed with lucky sevens
And a voice that made me cry

My, oh my
You were mother nature's son
Someone to whom I could relate
Your needle and your damage done
Remains a sorry twist of fate

Now I'm trying to wake you up
To pull you from the liquid sky
Cuz if I don't we'll both end up
With just your song to say goodbye

My, oh my
A song to say goodbye
A song to say goodbye
A song to say...
For our innocence was lost
You were always one of those
Blessed with lucky sevens
And a voice that made me cry

It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye
It's a song to say goodbye...

Placebo - Meds


I was alone, falling free
Trying my best not to forget
What happened to us
What happened to me
What happened as I let it slip
I was confused by the powers that be
Forgetting names and faces
Passers by were looking at me
As if they could erase it

Baby, did you forget to take your meds? (alison)
Baby, did you forget to take your meds? (alison)

I was alone staring over the legde
Trying my best not to forget
All manner of joy
All manner of glee
And our one heroic pledge
That would matter to us
That would matter to me
And the consequences
I was confused by the birds and the bees
Forgetting if I meant it

Baby, did you forget to take your meds? (alison)
Baby, did you forget to take your meds? (alison)
Baby, did you forget to take your meds? (alison)
Baby, did you forget to take your meds? (alison)
Sex, and drugs, and complications
And the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
And the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
And the sex, and the drugs, and the complications (alison and brian)
Baby, did you forget to take your meds?
Baby, did you forget to take your meds?
Baby, did you forget to take your meds?
Baby, did you forget to take your meds?
Baby, did you forget to take your meds?
Baby, did you forget to take your meds?

I was alone, falling free
Trying my best not to forget

22 Mayıs 2007 Salı

Kadın Aşk Dolu


Şiddetine susadım kollarının / Gözlerimin içine bak / Anlarsın niye zehir olur ellerim/ Hadi kokla sev beni/ Boğ hadi yapabilirsin bunu / Ölürsek biz bu ağacın dibindeyiz / Kuruyan kollarımız / Gözlerimiz dipdiri

21 Mayıs 2007 Pazartesi

Uykusuz Şizofren

dünyanın biçimsiz cellatları
sevilmemiş şarkıyım

diplerde gezinen kötü tanrı izin ver yatacağım

TANRIYA KÜSMÜŞ KUŞ

Kırıklarını toplayıp işte ben böyle bir kuşum
Uçuyorum korkunun dolambaçlarına
Yoksul bir bakış ardımdan geliyor
-ben bu bakıştan iyi anlarım-
Saldırgandır.

Ertesi yoksa da uçarım
Kırıklarım canını acıtsın gökyüzünün
Bunu düşlerken mermer bir yıpranma
Bu kanatlarımın ağırlığıdır

Anlasan, ateşini istemiyorum
Gülüşünü istemiyorum.
Dokunmanı, saçlarım böyle ıslaktır
“Tanrım ben senin en büyük düşmanınım”
Gözlerimin içine bak
Kırıklarım bu kadar ağırdır.

20 Mayıs 2007 Pazar

Melek Sırtında Kadın Yüzü


söylencedir: en uzak yerlerin vardır dili
kamusa sığmaz yine de sırtında melek taşıyan
bilir tanrı üzgün kedidir, döner durur kapısında mevlevinin
dilenir içten içe sırtında kadın yüzü taşımış meleği
kibir bu: susarak anlatır isteğini.

Tanrı'nın Yakarışı

Ah Cebrail aaaaaaahhhhh
Ses ver Muhammed şarkı olsun ahhhh

19 Mayıs 2007 Cumartesi

Tanrıça Sırtı

sırtını bir bütün olarak soyarak sözcükten
orada oturuyor tanrıça,
çok kolay bir ovadan
çok zor bir vadiye doğru.

18 Mayıs 2007 Cuma

Uzak - Distant


kadının gözleridir anlatıcı:
çukura doğru giderken bakar öyle uzak
kirli sakallı adam, tanrının terkettiği bir filmde
yapayalnızdır.

16 Mayıs 2007 Çarşamba

Aşk

orada gördü yansımasını
ateşe doğru eğilen bir şey gibi
"uzağa gitme!" provaları yapılan düz bir sokakta
-bu yazgının uğrak sofrasıdır dedi tanrı gülümseyerek
sonra hin gülüşü alıp, gölgesine uzandı kuklanın
hüzünlü kukla
saçlarımda çığlıklarını görüyor musun dedi tanrıya
tanrı başını önüne eğdi
bu eğişte aşk vardı, bütün eğimler gibi

Closer / Travis ...

I've had enough, of this parade.
I'm thinking of, the words to say.
We open up, unfinished parts,
Broken up, its so mellow.

And when I see you then
I know it will be next to me
And when I need you then
I know you will be there with me
Ill never leave you...


Keep waking up,
without you here
Another day,another year
I seek the truth,
we set apart
Thinking of a second chance

And when I see you then
I know it will be next to me
And when I need you
then I know you will be there with me
Ill never leave you...

Just need to get closer, closer,
Lean on me now,
closer...

Doğruluk

Nieztsche'nin 'Böyle Buyurdu Zerdüşt'ünde çok güzel bir bölüm vardır. Zerdüşt bir gün kente iner de kentin kapısındaki deli o kente girmemesini, o kentte erdemsiz insanlar, sevimsiz kişiler, olumsuzluklar olduğunu, o kentin yaşanılası olmadığını savlar Zerdüşt'e. Zerdüşt de onlardan daha niteliksiz olanın o delinin kendisi olduğunu söyler, eğer anlattığı gibi ise o kent, neden oradan çekip gitmediğini sorar ona.

Deliren Tanrı


ve yaratımdan yaratıma girdi kadın
öyle ki artık ruhunu teslim etti tutkusuna
ve artık o bir yangının ortasındaydı
tanrının biçim vermediği ölçüde zengin bir yanışla
ve sonra tanrıyı yakmaya sıra geldi
tanrı kadını görünce delirdi.

15 Mayıs 2007 Salı

requiem for a dream

artık panik halinde debeleniyor tanrı, çünkü gerçekliğini: zayıflığını ortaya serdim.

Tanrının Ezdikleri

böbürelenen, kendini hakim sanan zavallı görmüyor musun, dokunsalar düşeceksin. tanrının oyuncağı olduğunun farkında değil misin. kukla. o halde nasıl olur da sevgi beslersin ona, o seni kendi duyguları için bunca kanla ilintiliyor, bunca savuruyor, bunca belalara uğratıyor kalbini. ne ile böbürlenirsin şimdi? doğurup yücelttiğin bir özgürlüğün mü var sanki, sen tanrının tutsak ettiği çılgın, kibirle bak yine de esaretinin farkında olduğunu bildirerek ona. o buna çıldıracaktır.

Şey

Elimi yakan, gerçek budur.

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Yarat

Tanrısız okumalar
yayınla
ya da taslak olarak kaydety...
bu yazıya etiket ver
taslak daha fazlası
tümünü göster.
yarat
görüntüle

Max Stirner / Benim Yetkim


Biricik ve Mülkiyeti

Liberter Yayınları 1988 Köln

Kafadaki Kaçıklık

Sen kaçıksın be adam! Kafasında büyük şeyler ve tanrılar dünyası kuran ve kurduklarına da inanan sen, hayaletler ülkesi kurup kendini onlara karşı vazifelendiriyorsun, oysa o, sana el sallayan bir idealdir. Senin saplantın var!Tımarhanedeki zavallı bir delinin, Tanrı baba olduğu ya da Japonyanın kralı, kutsal tin ve benzeri olduğu kuruntusuna düşmesiyle, huzur içinde yaşayan bir vatandaşın, iyi bir hıristiyan, dinci bir protestan, sadık bir vatandaş, erdemli bir insan ve benzeri olmasını kendi kaderi olduğunu sanması - bir ve aynı "saplantıdır". İyi bir hıristiyan, dinci protestan ve erdemli insan ve benzeri olmamaya kalkışamayan ya da çalışamayan kişi, dindarlığın ve erdemliğin esiri ve kölesidir.Evet, tüm dünyada hayalet kol geziyor!

13 Mayıs 2007 Pazar

Hala tek koştuğum sensin


Kız büyüleyici, şarkı da.

Tanrıyla Rövanşsız Kapışma

hesaplaşalım o halde, çıkar elindekileri masaya koy; ben de elimdekileri koyacağım. bugün kim kazanırsa diğeri çekilecek. bunun rovanşı yok, günlerdir ıstırapla, kanla, ilintilendiğimi görmüyor musun. ey mümin tanrı, senin gücün benim güçsüzlüğümle yarışacak. ki bazen güçsüzlüğümüz bizi vareder, bunu sen öğrettiysen o halde neden şimdi güç gösterisi yapıyorsun bu aciz kula? hangi hakla ve hangi biçimle! çekil, büyüklüğün anlaşılsın. beni sınamaktan vazgeç, beni görmekten, yakınmalarımı yakmakla tehdit etme, senin soylu isimlerin benim soysuz buhranımla çarpışırsa, bunun neresi adalet! hadi göster bilgeliğini, becerini göster! uslanmış bir reddiyeci olayım! senin ölümün benim doğumum olacak mı göreyim!

11 Mayıs 2007 Cuma

10 Mayıs 2007 Perşembe

Tanrının Bakireleri


Tanrının bakireleri gelin bozayım güzelliğinizi.
ve sen tanrı seyret bozduğum güzelliği
artık sen ey tanrı yoluna gidersin.

9 Mayıs 2007 Çarşamba

Dövüşelim...

Bedenin dipleri


marla, sevişgen kadın.


"if you are reading this then this warning is for you. every word you read of this is useless fine print is another second off your life. don't you have other things to do? is your life so empty that you honestly can't think of a better way to spend these moments? or are you so impressed with authority that you give respect and credence to all who claim it? do you read everything you're supposed to read? do you think everything you're supposed to think? buy what you're told you should want? get out of your apartment. meet a member of the opposite sex. stop the excessive shopping and masturbation. quit your job. start a fight. prove you're alive. if you don't claim your humanity you will become a statistic. you have been warned.......tyler"

8 Mayıs 2007 Salı

Sabun Üretim Merkezi

Sabun üretiyoruz. bedenimizdeki pasları silmek için ruhumuzdan sabun


"in the world i see - you are stalking elk through the damp canyon forests around the ruins of rockefeller center. you'll wear leather clothes that will last you the rest of your life. you'll climb the wrist-thick kudzu vines that wrap the sears tower. and when you look down, you'll see tiny figures pounding corn, laying strips of venison on the empty car pool lane of some abandoned superhighway."